MAİDE 38- Hırsız erkek ve hırsız kadının, (çalıp) kazandıklarına bir karşılık, Allah'tan, 'tekrarı önleyen kesin bir ceza' olmak üzere ellerini kesin. Allah üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.
MAİDE 38- Hırsız erkek ve hırsız kadın; bunların yaptıklarına karşılık, Allah'tan bir engelleyici uygulama olarak hemen ikisinin de gücünü/güçlerini kesin. Ve Allah, en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olandır, en iyi yasa koyan, bozulmayı iyi engelleyen/sağlam yapandır.
Ayette dikkat edilmesi gereken üç konu var. Bunlardan :1. Yed / El sözcüğü mecazen, "kuvvet, zenginlik, iktidar, saltanat, nimet, yay, elle yapılan işlerin tümü" anlamında kullanılır.
2. Eyd / eller (çoğul). Arapça fiil çekiminde üç ve daha fazla şeylerin ifadesi çoğul olarak ifade edilir. Bir insanda ikiden fazla el olmadığına göre, Bu ayette de üç ve ha da fazla ellerin / güçlerin (hırsızlığa teşvik edici yolların) kesilmesi gerektiği ifade ediliyor.
3. Kataa / kesmek koparmak anlamında olmasına rağmen, Kur’anda geçtiği ayetlerde bir şeyi kesmek anlamında değil, Ayırma, aradaki bağı koparma gibi anlamlarda kullanılır.
El / yed; Kur’anda pek çok ayette olmasına rağmen, Fetih suresindekini misal olarak vermek istiyorum. İsteyen arkadaşlar Ellerinizin altındaki, ellerinizin sahip olduklarıyla, gibi kavramları incelerlerse gücünüz, otoriteniz altındakiler anlamında olduğunu göreceklerdir.
Anlaşılan o ki, O ikisinin ellerini kesin ifadesi, "onların hırsızlık yapma güçlerini, gerekçelerini ortadan kaldırın" anlamındadır.
Buradaki, ellerini/güçlerini kesin ifadesi, en geniş kapsamıyla, "önce onları hırsızlığa iten açlık ve muhtaçlık gibi gerekçeleri ortadan kaldırın, malı-mülkü kontrol altına alın, teşhir ederek kimsenin iştahını kabartmayın, kapınızı-pencerenizi açık bırakmayın, eğitim, rehabilite merkezleri kurun; keyfî olarak hırsızlık yapanlara karşı da hapis, sürgün vs. gibi caydırıcı cezalar tayin edin, büyük soygun ve vurgunlara karşı hukukî boşlukları doldurun" şeklinde anlaşılabilir.
hırsızlara verilecek cezanın el kesme değil güç ve imkanlarının kesilmesi olduğunu gördük, peki kuranda hırsıza verilecek cezaya bir örnek varmı? hemen yusuf peygamberin kıssasına bir bakalım.
12.72. "Kralın su tasını kaybettik. Kim onu getirirse ona bir deve yükü ödül verilecektir. Ben bunu garantiliyorum."
12.73. Dediler ki: "ALLAH'a andolsun, siz de bilirsiniz ki biz bu ülkede bozgunculuk çıkarmaya gelmedik, biz hırsız da değiliz."
12.74. Dediler: "Peki, yalan söylüyorsanız onun cezası nedir?"
12.75. "Onun cezası," dediler, "Kimin torbasında bulunursa o kişi alıkonur. Biz zalimleri böyle cezalandırırız."
12.76. (Yusuf) kardeşinin yükünden önce onların yüklerinden başladı ve sonra su kabını kardeşinin yükünden çıkardı. Biz Yusuf'a böyle bir planı öğretmiştik. Kralın yasasını uygulasaydı kardeşini alıkoyamazdı; ALLAH dilese başka. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Her bilenin üstünde daha iyi bir bilen vardır.
TEK YAPMAMIZ GEREKEN MAİDE SURESİ 38. AYETİ YUSUF SURESİ 74-75 LE BİRLİKTE DÜŞÜNMEK. GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ HIRSIZA VERİLECEK CEZA AÇIKLANMIŞ.
yanlış
YanıtlaSilyanlış çünkü yusuf suresinde verilen ceza yusuf peygamberin yaşadığı mısırın kanunlarını içermektedir yani israiloğullarının kanununu değil.
Silikinci olarak hırsızlık yapanlara karşı onların hırsızlık yapma GÜCÜNÜ yok etmek kesmek kendi başına bir ceza yada suça karşılık bir ceza olmadığı gibi caydırıcı da değildir.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilİyi niyetle yazılmış Güzel bir yorumlama yapmaya çalışıyorsunuz Maide 38e yalnız unutmayalım ki iyi ve güzel gördüğümüz doğru olmayabilir. Kastettiğim yanlış düşünceniz şu : hz yakup şeriatinde hırsızlık yapan 4 yıl köle olurdu hz Musa şeriatinde koyun eti yemek haramdı vs. Allah her topluluğa ihtiyaçları doğrultusunda kurallar koyar. Hz Muhammed sav ümetine ise hırsızlığı önleyici bu emir verilmiş. Bu yüzden Allahın önceden gelen kavimlere koyduğu şeriati.ve hz Muhammedin sav ümetine koyduğu şeritlerle karıştırmamak Allahın apaçık kurallarına uymak lazım
YanıtlaSil