20 Nisan 2013 Cumartesi

Ataların şanlı yolunda cemaatleşen taklitçiler!!!


Gerek geçmişin, gerekse günümüzün putperestleri veya müşrikleri, kendilerinin doğru yolda olduğunu kelle sayılarıyla, geçmiş atalarıyla ve tanrılaştırdıkları “evliya”larıyla kanıtlamaya çalışırlar. Mantığa, bilime ve tarihsel belgelerin analitik incelemesine dayanan tartışmalarda onların biricik savunması, “falan filan hazretleri şöyle demiş,” veya “geçmiş alimlerimizin çoğunluğu buna böyle karar vermiş” türünden mukallit hezeyanlardan ibarettir.

43:22 Hayır, “Biz atalarımızı bir yol üzerinde bulduk ve biz onların öğretilerini izliyoruz“ dediler.

43:23 Tıpkı bunun gibi, senden önce, bir kente her ne zaman bir uyarıcı gönderdiysek elit tabaka, “Biz, atalarımızı bir yol üzerinde bulduk ve biz onların öğretilerini izliyoruz“ derlerdi.

43:24 O da, “Size, atalarınızı üzerinde bulduğunuzdan daha doğrusunu getirmiş isem de mi?“ derdi. Onlar da, “Sizin getirdiğiniz mesajı inkâr ediyoruz“ derlerdi.

Geçmiş atalarını değişik unvanlar altında putlaştırmak ve onlara yakıştırılan hurafeleri ve doğmaları din edinmek müşriklerin evrensel tavrıdır. Dinsel putlar, dile ve dine göre değişik isimler alır. Örneğin putlar, Türkiye’de Ata, Evliya, şeyh veya Hazrettir, Amerika’da Jesus, Mary veya Saint, Hindistan’da Mahatma, Pakistan’da Mevlana, İran?da İmam, Hüseyn veya Ehl-i Beyt’tir. Dindar kitleler beyinlerini ve duyu organlarını kullanarak gerçeği aramaz. Bunun yerine kutsallaştırılmış isimlerin imzasını taşıyan öğretileri ve doğmaları körü körüne taklit ederler. Müşrikler, sözleri anlamadan tekrarlayan papağanlara benzer:

2:71 “O diyor ki, o düve yeri sürüp ekini sulayarak boyunduruk altında ezilmemiş, kusursuz, alacasız bir düvedir“ dedi. “İşte şimdi gerçeği getirdin!“ diyerek sonunda düveyi boğazladılar; az kalsın bunu yapmayacaklardı. (bu ayette anlatılanı anlamak için bir kaç ayet öncesiyle beraber okuyunuz)

İşin tuhaf yanı, halka kör taklitçiliği benimsetenlerin ön safında yer alanlar dini liderlerdir. şeytanın evliyaları saltanatlarını ayakta tutan cehaleti, çeşitli dini terimlerle kurumlaştırarak kitleleri Tek İlah’dan ve O’nun gönderdiği Biricik Mesaj’dan saptırdılar. Geleneksel hurafeleri ve din kaynaklarını reddederek insanları sadece ALLAH'IN Mesajına çağıran uyarıcılar, hep din liderlerini karşılarında bulurlar.

38:6 Onların liderleri öne fırladılar, “Yürüyün, tanrılarınıza bağlı kalın. Sizden istenen sadece budur.”

38:7 “Son dinde böylesini işitmedik. Bu bir uydurmadır.”

38:8 “Mesaj, neden aramızdan ona indirildi?“ Aslında, onlar mesajımdan kuşku içindedirler. Hayır, onlar azabı henüz tatmadılar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder